AYDINLANMA VE İÇE DÖNÜŞ

Ayağa kalkacak gücün sadece kendi içimizde olduğunu, yaralarımızı sarmak için kimseye ihtiyacımız olmadığını anladığımız an yaşanılan aydınlanmanın huzuru ve o an gelen kabullenme hali teslimiyetin en güzel hali. İsyan halinden çıkıp ilahi sistemle uyum ve kabulleniş haline geçince, işlerin o kadar karışık olmadığı kaygı durumunu kendimizin var ettiğini, egomuza yenildiğimizi idrak etmiş oluyoruz. Korkuyla, nefretle, kaygıyla, yargıyla yaşıyoruz zaman hızla geçerken yerine koyamayacağımız anları heba etmiş oluyoruz. Herkes travmalarla doğuyor, zaman ilerledikçe aydınlanmayı seçen, travmalarına çalışan Yaradan'a koşulsuz teslim olanlar, öncelikle içini temizleyenler kurtulmuş alana aktarılıyor. 40 yıla yakındır yaşadığım korkular, kaygılar, eyvahlar dönüşümü seçip, yol göstericilerime kavuşunca yerini bunu da ''hallederiz''e bıraktı. Artık ''hayır'' demekten korkmayıp, kötünün içindeki iyiyi, iyinin içindeki dengeyi görme haline evriliyorum. 1 yılı geride bıraktım yolun başındayım ve kendimi yola adadım. Herşey ilahi düzlemde olması gerektiği gibi oluyor ve biz buna göre rollerimizi oynuyoruz. Replikler belli, senaryo hazır kabule geçip aydınlanmaya ve rolümüzün hakkını vermeye hazır olduğumuzda yol daha keyifli daha farkındalıklı ilerliyor. Döngülerden çıkınca, bitmez sandığımız gecelerin muhteşem sabahının aydınlığı gibi uzun ama kısa ömrümüzün hakkını verdiğimizi anlamış olacağız. Hepimizin varoluş amacı var bu amaca entegre edilmiş keyifli, huzurlu, sağlıklı, farkındalıklı bir yaşam için neler mümkün? Bundan daha iyisi nasıl olur? Bugün bize mucizelerle gelsin.