top of page
Yazı: Blog2_Post

ERBİL NEUROMARKETİNG


ree

Köklerimin bağlı olduğu ülke Irak... Saddam'ın zulmünden kurtulmuş bir halk ve yeniden can bulmaya çalışan topraklar. Yer yer ''aaa İstanbul gibi ya'' demekten kendimi alamadığım yerler, samimi halkı ve misafirperver işletmeleriyle gönlümü bir daha fetheden şehir Erbil. Uçsuz bucaksız kahverengilik, nefes almayı zorlaştıran sıcaklık, insanların yüzlerinden eksik olmayan gülümseme ve misafiri el üstünde tutma çabası. Evden uzak olmanın stresini kolaylıkla yenebileceğim sıcaklıkta sohbetleriyle nasıl geçtiğini anlamadığım bir hafta geçirmeme vesile olan Işıl, Saman, Sahhar, Mesud, zevkle şarkılarına eşlik ettiğim Bilind İbrahim...

Kendimi bir parçası olarak gördüğüm coğrafya ve en acı hikâyelere ev sahipliği yapan ülke. Hayallerimin hep Ortadoğu ülkelerinde olması bir işaret mi bilemem ama Fas, Dubai, Irak vazgeçilmezlerim arasında hatta yaşamak için ilk tercihlerim arasında. En sevdiğim ve keyifle çalıştığım neuromarketing alanını Orta Doğu'da deneyimlemekte ayrı bir keyif oldu. Market raflarının Türk mallarıyla dolu olması ve tüketici tercihlerinin Türkiye'den etkileniyor olması tercih sonuçlarının ülkemizle aynı olacağının göstergesi olsa da sektörün Orta Doğu'ya kayması araştırmalara önem veriliyor olması ve katılımcıların karşılık gözetmeksizin gönüllülük esasına dayalı bilgi paylaşması gelişim açısından çok etkileyici. Kim bilir ''DOSTHANE'' den vazgeçersek bir gün Irak'ta indepth görüşmelerde buluruz kendimizi. Koalalarımda ana topraklarından yararlanmış olur çok keyifli olur.










 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Kalbimle Konuşan Sessizlik

Susmak pes etmek değilmiş, bazen “ben buradayım” demenin sessiz eylemiymiş. Beni görün, duyun, duygumu bilin. Acımı anlayın,...

 
 
 

Yorumlar


bottom of page