Koku ve Yaşam

Hayata annemizin eşsiz kokusuyla başlarız ve ömrümüz boyunca birbirinden farklı kokulara maruz kalırız bazı kokular bize sadece bir kişiyi hatırlatır, bazı kokular beyine açlık sinyalleri yollar, bazı kokular travma yaratır istesek de istemesek de beyin o anki duruma atfetmiştir o kokuyu. Örneğin, birini yıllarca görmesek bile bir anlık benzer kokuyu hissetmek tüm anıların canlanmasına sebep olur. Çünkü, koku sinyalleri, sinir yollarıyla beyindeki koku korteksi, hipokampus ve talamusun altı gibi bölgelere gönderilir. ƒ Beyindeki bu bölgelerin birçoğu, duygular ve hafızayla ilgili bir sistem olan limbik sistemin parçasıdır. Bu sebeple, kimi zaman bir koku, bu kokuyla ilişkili duygularımızı hatırlamamızı sağlar.

Hal böyle olunca pazarlama dünyası bu özelliği satışları arttırmak için kullanmaya başlar ve daha çok bilinçaltına uyaran yollayarak sizi ürüne yönlendirir. Bu duruma en sık verilen örnek,Lindstrom (2008)’de süper marketlerde bulunan ekmek fırınlarından

yayılan kokunun, alışveriş listesi dışına çıkıp ihtiyaç dâhilinde olmayan ürünleri

satın aldırdığını yazmıştır. Çünkü o taze ekmek kokusu tüketicilere açlık hissi

vermiştir. Diğer bir araştırmaya göre ise; deterjan reyonlarında bulunan yeni

yıkanmış çamaşır kokusu tüketicilerde temizlik hissi yarattığı ve satışların bu

bağlamda arttığı gözlemlenmiştir (Çubuk, 2012, s. 49).

En temel duyumuzun bu denli farklı yönlerde kullanılıyor olması insanın karşı koyamadığı ve anlamlandıramadığı daha nice olgunun olduğu gerçeğini kabul etmemizi sağlıyor. Basit gibi görünen ama pazarlama gibi her an değişime açık olan bir sektöre hayat veren bir olgu.